Seçimin ikinci günü şehir meydanında birkaç kişi toplanmış kritik yapıyorduk… Gerçi şu anda bile iki kişi bir araya geldiğinde yine kritik yapıyor ya… O gün bizde aynı şeyleri konuşuyor, yorumluyorduk…
Sonuçta hepimiz Iğdırlıyız. Birbirimizi tanıyor, kim olduğumuzu biliyoruz. Biz konuşurken önümüzden geçen Kürtlerin yüz ifadelerine çaktırmadan bakıyordum… Kimi  zafer kazanmış komutan edasıyla geçiyor, kimi sanki bir mahcupluk,  sanki kendini suçlu hisseder gibi geçiyorlardı önümüzden… Bizim bulunduğumuz yere bi- linçli olarak bakmıyor, görmezden geliyorlardı…  ‘Amandır hepsi arkadaşımız, seçimden dolayı onlar kaybetmiş, biz kazanmışız sevinç  iması   doğmasın’ diye azami gayret gösteriyorlardı… 
Görüyorum ki hala birçoklarınız seçim sendromunu üzerinizden atamamış, kızgın ve  bitkinsiniz…
Lütfen kendinize gelin…
Dünyanın sonu değil ki, aklınız olsaydı, birlik içinde olsaydınız  ve kaybeden taraf olmasaydınız…
Birde olaya şöyle bakın, her gün beyninizin etini yiyen Kürt arkadaşlarınız, bu şehri 80 yıldır siz idare ediyorsunuz, bize hiç yatırım gelmiyor demiyorlarmıydı.?  Bakalım bizim yapamadıklarımız nasıl yapılacak, bizim görmediklerimizi görecekler mi?  belki bizden başarılı olacaklardır, bekleyip göreceğiz… Yani kendimizi yiyip bitirmemizin hiçbir anlamı yoktur… Şayet başarısız olurlarsa inanın Kürt’lerde  sizinle birlik olacak ve tekrar sizden birini seçeceklerdir... Yok eğer başarılı da olurlarsa, ah vah eden sizlerden de oy alarak tekrar seçileceklerdir.
Bakınız, her birimiz bir taraftık, benim gibi binlerce insan bunu açık etmiş, taraf olarak yerini almıştı… Ama her birimizin taraf olduğu parti ve kişi,  aynı anda seçilemeyeceğine göre, kaybetmeyi doğal karşılayıp hazmetmek durumundayız…  
Benim İlçem Karakoyunlu’da,  yaşlı bir amca varmış, siyasiler yanına varıp oy istediklerinde şöyle dermiş: “inşallah hepiniz kazanırsınız.” 
Seçim öncesi beni dinlemeyen ve sözlerime itibar etmeyenler lütfen bu satırlarımı iyi okusunlar…
Kimse bizim elimizden, babamızın malını almamıştır… Ne vermişsek biz kendi ellerimizle vermişizdir… Bir önceki yazımda da  değindiğim  gibi,  şımarıklığımız sayesinde vermişizdir. Zorun karşısında direnmek yerine kaçarak vermişizdir… Parayı çok verene satarak vermişizdir.  Muhakeme yapmak yerine, öz eleştiride bulunmak yerine evde oturup oy kullanmaya gitmeyerek vermişizdir… İkili oynayıp, dansözlük ederek vermişizdir.  Namus şeref sözü verip, sonrada hiçe sayarak vermişizdir…
Hulasa hiç Iğdır’lı olmayan,  Iğdırlının ağladığında ağlamayan, güldüğünde gülmeyen,  menfaatleri için herkesi cımbızla çekerek kullanan,  karşı çıkanları her türlü kirli oyunlarla yok etmeye çalışan Fetullahcılara  arka çıkarak vermişizdir…
Fetullahcılar, Kürtleri bünyelerinde yok eden, Azeri Türklerini Sünnileştirme politikası izleyen, Türkiye’de ve özelliklede Iğdır’da son 10 yılda bir hayli güçlenen, devletin en üst kadrolarını arkalarına alarak istedikleri atı koşturan bir örgüt olma yolunda ilerleyen kişileri güçlendirerek vermişizdir…
Bu satırlarımı okurken bu ne cesaret deyip,  susmayı tercih ederek vermişizdir…
Haksızlığın karşısına dikilmektense, haksıza arka çıkarak vermişizdir…
Bana değmeyen yılan bin yaşasın mantığını hakim kılarak vermişizdir…
Kısacası, akılsız başımızla, 20 bin oyumuzla vermişizdir…
Onun için diyorum ki kızgınlığı, ayrılığı, fitneyi, fesadı bir tarafa bırakıp, birbirinizin gönlünü alın… Birlik içinde olun, dik durun, onurlu olun… Siz kendinize saygılı olursanız,  saygı duyarlar…
Kabullenmek, efendiliktir…
DTP adayı M. Nuri Güneş, siz kabullenseniz de, kabullenmeseniz de bu şehrin belediye başkanıdır… Ona hayırlı olsun temennisinde bulunup, başarı dilemek bizim efendiliğimizden olacaktır…
Not: “Geçtiğimiz Cuma günü saat 22.45 sularında, bir kişi veya kişilerce gazetemize yönelik bir saldırı gerçekleştirilmiş ve camları kırılmıştır. Bu acizliğin göstergesi olan saldırıyı  nefretle kınıyor, basit saldırılarla susmayacağımızı, susturulamayacağımızı bilmelerini istiyorum.”

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası