1991 yılında bağımsızlığını elde eden  genç Cumhuriyet Azerbaycan, Sovyetler birliğinin işgalinden kurtulduğunda, Rus Tankları azatlık meydanına ilerledi ve binlerce  genç, yaşlı gözlerini kırpmadan  bağımsızlık uğruna tankların altına atladılar ve içtikleri şahadet şerbetiyle  bağımsızlığın mührünü kanlarıyla imzaladılar…
Genç, deneyimsiz ve Sovyetler birliğinin etkisinden henüz kurtulamamış bir ülke Azerbaycan, Rusya’nın desteğini arkasına alan Ermenistan’la savaşa girişmiş ve topraklarının bir kısmını, Azerbaycan’ın göz nuru Karabağ’ı,  Ermeni-Rus  işbirlikçilerine  kaptırmıştır…
Azerbaycan çiçeği burnunda yeni bir ülkeydi…  Halk henüz bağımsızlığa alışamadan bir savaş yaşamıştı…  Düzenli ordu yok, silah yok, en önemlisi devlet politikası ve siyaseti henüz yoktu… Sıkıntılı bir süreçten geçip, dünyaya kendini tanıtması gerekiyordu…
Ermeni lobisi  içte ve dışta yürüttüğü siyasetle Azerbaycan’ı köşeye sıkıştırmaya çalışıyordu… Bağımsızlığını henüz ilan etmiş olan Azerbaycan’ın en çok güvendiği  ve desteğini beklediği ülke Türkiye’ydi… 
Azerbaycan Türkiye’den medet umuyordu ama, Türkiye bile Ermeniler karşısında acizlik içinde kalmış, 1915-20 yılları arasında kendi uğradıkları soykırımı   anlatamıyor, Ermenilerin sözde soykırımını yalanlamayla meşgul oluyorlardı… Türk halkı devlet politikasının dışında ülkenin her yerinde Mitingler düzenliyor,  Ermenistan’ı telin ediyorlardı…
Türkiye,  lobi faaliyetlerini henüz daha yapamazken, yeni gelişmekte olan ülke Azerbaycan, Dünya da bir açılım gerçekleştirip, Dünya Azerbaycanlılar kurultayını topladı… 
Dünya Azerbaycanlılar Diasporası Azerbaycan devletinin öncülüğünde başlamış oldu…
Azerbaycan, Ermenilerin yapmış olduğu diaspora faaliyetlerinin etkisini bildiği için Dünya genelinde bir diaspora faaliyeti başlattı…  Özellikle Avrupa ve Türkiye’de etkin olan Diasporanın,  kimi zamanlar amacı dışında faaliyetler içinde oldukları da gözlendi… 
Azerbaycan diasporası, Amerika’dan, Avrupa’ya, Rusya’ya ve Türkiye’ye uzayan bir güce sahiptir…  Ancak Diasporanın Türkiye’deki faaliyeti çıkara dayalı bir faaliyet olduğundan, pekte etkileyiciliği bulunmamaktadır… Önüne gelen bir dernek  kurup, diasporanın faaliyetini sürdürdüğünü söylüyor…
Ama ortaya koydukları politika, Azerbaycan politikasıyla uyuşmadığı gibi, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin yoğunlaşması, kalıcı ve akılcı projelerin ortaya çıkmasından ziyade, kişisel ticari kaygıların diasporası olarak algılanmakta ve görülmektedir…  
Dün Ermenilerle iletişim kurmalıyız diyenler, bugün Azerbaycan Diasporası çatısı altında olduklarını göstermek için çaba sarf etmektedirler…
Dün Azerbaycan derdi olmayanlar, bugün Azerbaycan için yapmış oldukları faaliyetleri,   Azerbaycan’dan para karşılığı getirdikleri  medya’ya, Azerbaycan’da yayınlatmaktadırlar…
Mevzu Azerbaycan mevzusuysa ve bir gündem oluşturmak gerekiyorsa, bunu bulunduğun ülkeye yaymalısın ki lobi oluşturabilesin…
Yoksa 100 kişiyle yaptığın bir oluşumu, Azerbaycan iktidarına izletmekle ne lobicilik yapabilirsin, nede Azerbaycan Diasporasına hizmet etmiş olursun… 
Azerbaycan Diasporası genel olarak amacına ulaşıyor olsa da, bu tarz tutum içinde olan sözde diasporacıların, Azerbaycan’a faydasından çok zararının olduğu kanısındayım…
Elbette ekonomik olarak zengin bir ülkenin, bu tarz destekçilerinin de olacağı muhakkaktır. Ama unutulmamalıdır ki, bu tarz kişilere kim parayı çok verse, onlar onun sözünü derler…
Yani yarın Ermenistan bu sözde diasporacılara yok diyemeyecekleri kadar para vermiş olsa,  bunlar aynı etkinliği Ermenistan diasporası için yapar, 50-100 kişiyle miting  tertip ederler…

Tweet