Biz Iğdır'lılar ne zaman hiç sorunumuz yok diyebileceğiz?
    Daha ne zamana kadar kör, topal yürüyeceğiz?
    Geceleri sokaklarının ışıl ışıl olduğu, huzur ve güven ortamının hâkim olduğu, parkların, bahçelerin olduğu bir şehrimiz olacak mı acaba?
    Her şeyden önce böyle bir şehir görünümüne kavuşabilecek miyiz dersiniz?
    Bir şehir nasıl olmalı diye soracak olursanız?
    Şehir planlamacısı olmamama rağmen, görsel olarak gözüme hoş gelebilecek bir şehri tarif etmek isterim.
    - Kaldırımı ile yolu aynı olmamalı.
    -Parke taşları matkap gibi ayakkabımın altını delmemeli, arabamın lastiğini aşındırmamalı, göz zevkim bozmamalı.
    -Binalar birbiri ile uyumlu, şehir ışıklandırması düzenli ve estetik olmalı,
    -Kavşaklar yayaların geçişine göre işaretlenmeli, görüntü kirliliği yapan her ne varsa güzelleştirilmeli,
    -Şehrin ana yolları parke taşı ile değil, asfaltla kaplanmalıdır. Ara yollar ise sanat eseri parke taşları ile süslenmeli,
    -Şehrin merkezinde kaldırıma tezgâh açan manava, incik boncukçuya izin verilmemeli, esnafın dükkanının önünde sergi açanlara müsaade edilmemeli.
    Nerede yapılır, nasıl yapılır bilmem, bildiğim tek şey bir an önce katlı bir otopark yapılmasının gerekli olduğudur. Hatta İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğin yanındaki boş arsa bu amaç için kullanılabilir.
    Her mahallede yeşil alan, park olması gerekirken, bizler park alanlarını imara dâhil etmişiz. Koskoca ovada yer kıtlığı varmış gibi binaları iç içe sıkıştırmış, sosyal alanları göz ardı etmişiz. Hemen hemen her kentte olan, Kızılay, Taksim, Alsancak gibi bir meydana sahip olamamışız.
    Yaşamını Iğdır'da sürdüren ve Iğdır'ı seven, değer veren biri olarak;
    -Yollarının, caddelerinin pırıl pırıl olduğu, çöplerin çöp bidonuna atıldığı, tüm cadde ve sokakların, özellikle de sanayinin yolunun asfaltlandığı temizlendiği, her tarafın  çiçeklerle bezendiği bir Iğdır'ımız olsun istiyorum.
    -İmar sorunun çözüme kavuştuğu, keyfi imar uygulamalarının olmadığı, kanalizasyonunun taşmadığı, arsenikli suyunun temizlendiği,
kanalizasyonun suya karışmadığı, doğalgazın kullanıldığı bir Iğdır istiyorum.
    -Havasının, suyunun temiz olduğu, ırkçılığın olmadığı, insanların birbirini kırmadığı, dedikodunun, çekememezliğin olmadığı okuyan, eğitimli, bilinçli insanların öne çıktığı, gelişimin, değişimin
desteklendiği bir Iğdır istiyorum.
    -Şehrin kalkınıp güzelleşmesi için el birliği ile mücadele eden, yatırımcının önünü açan, toplumsal çıkarı kendi çıkarından önde gören, ticaretin gelişmesine kafa yoran, Nahcivan gümrük kapısının daha aktif hale geldiği, Boralan sınır kapısının açıldığı bir Iğdır istiyorum.
    -Ağrı Dağı eteklerinde 5 yıldızlı otellerin sıralandığı, kış turizmi yatırımlarının terör sebebiyle askıya alınmadığı, sanayi yatırımlarına ağırlık verilen, kalkınmada öncelikli iller arasında olan kalkınan bir Iğdır istiyorum.
    -Kültüre, sanata önem veren, sineması, tiyatrosu ve kütüphanesi olan bir Iğdır istiyorum.
    - Bütün çocukların iyi eğitim aldığı, kadının şiddet görmediği, gelir ve eğitim düzeyi yüksek iller arasında yer alan bir Iğdır istiyorum.
    Bu  benim hayalim...
    Ne zaman gerçekleşir bilmiyorum. İnsan olarak böyle bir Iğdır'da yaşamak benimde hakkım diye düşünüyorum.

Tweet