Iğdır Belediye Eş Başkanı Murat Yikit Iğdır’da faaliyet gösteren Ulusal ve yerel medya temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.

 

        Iğdır merkeze bağlı bir işyerinde verilen kahvaltıya Iğdır Belediye Eş Başkanı Murat Yikit, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve Iğdır’da ulusal ve yerel düzeyde çalışan gazeteciler katıldı.
    ‘Doğal gaz konusunda Ulaştırma Denizcilik Ve Haberleşme Bakanını yanlış bilgilendirmişler’
    Gazetecilere 2,5 yıllık hizmet değerlendirmesinde bulunan Belediye Eş Başkanı Murat Yikit, doğalgaz çalışmaları konusunda AKP İl Başkanını ve yanındakilerin bölgede bir takım inceleme yapmak üzere gelen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ı yanlış bilgilendirdiğine dikkat
çekerek” Doğal gaz çalışmaları hakkında cevap mahiyetinde olması için söylüyorum. AKP İktidarının bu kente hiçbir katkısı olmadığı için bazı yapılan çalışmaları da farklı şekilde ortaya koyma çabaları oldu. 
       Bakan beyin bir açıklaması olmuştu belediye doğalgazı sahipleniyor diye. Evet, belediye doğalgazı sahipleniyor. Çünkü biz emek harcadık, fedakârlık yaptık ve biz doğalgaz firmasının hissedarıyız.
     O yüzden bizim sahiplenmemiz kadar doğal bir şey olamaz. Bunun haber konusu yapıp eleştirilmesi de çok doğru bir yaklaşım değildir. 
      Bu konuda AKP İl Başkanı Ahmet Tutulmaz ve yanındakiler bakan beyi yanlış bilgilendirmişler. 
      Ya da kimler bilgilendirmişse bakan beyin bunları çağırıp bunlardan hesap sorması lazım. Öncelikle siz ne yapmışsınız da doğal gaz için belediye sahipleniyor diyorsunuz. Önce siz emeğinizi koyun sonra değerlendirelim. Bu noktadaki cevabi hakkımızı da böyle kullanıyoruz. Doğrudur biz doğalgazın sahibiyiz. Biz bu kentin belediyesiyiz.
    Dolayısıyla bu kentte gelişen doğalgazı sahiplenmemiz kadar doğal bir şey yoktur” dedi.
    ‘Bu şehirdeki tüm çalışmalar belediyenin kendi imkanları ile yapılmıştır’
    Yikit, Bu şehirdeki tüm çalışmaların belediyenin kendi imkanlarıyla gerçekleştirdiğine dikkat çekerek”
Şimdi bu konuda açık ve net söyleyelim yol asfaltlama çalışmaların iki yıl içerisinde bize maliyeti yaklaşık 20 milyon lira ve bunun yaklaşık yüzde 70’i ödenmiş durumda. Bu harcamaların tamamı bu belediyenin öz kaynakları ve burada yaşayan halkların vergilerinin dışında hiçbir kaynağı yoktur. Bu
çalışmalarımız için ne iktidarın nede başka kurum veya kuruluşların zerre katkısı olmamıştır. İktidar partisi kendi belediyelerine muazzam bir kaynak aktarıyor. Bu kaynağı nasıl aktarıyor üç kuruş etmeyen projelere on kuruşluk değer biçiyorlar ve aktarılan kaynağın nereye gittiğini de hiçbir zaman denetlemiyorlar. Biz sürekli denetlenen bir belediyeyiz bu kentte yapılan tüm çalışmalar öz kaynaklarımız tarafından finanse edilmektedir. Gerçekten iyi bir ekip yola çıktığınız zaman önünüze koyduğunuz hedefe ulaşmak için kendi yelpazenizi aşmayacaksınız aştığınız zaman batarsınız hedefinize uylaşamazsınız. Ama biz bu konuda başkan yardımcılarımız başta Abdullah Yücebaş olmak üzere onların özel çaba ve gayretleriyle neyi ne kadar yapabiliriz noktasındaki doğru tespitlerimizle bugün bu çalışmalarımızı rahatlıkla yapabiliyoruz. Şunu da söyleyeyim bizim DBP’li belediyelerin birçoğunun borcu yoktur buda bir gerçektir. Başka belediyeler özellikle de iktidar belediyelerin en küçük belediyeleri bile bizim en büyük belediyelerimizden daha çok borç bırakarak diğer belediyeye devrediyorlar. 
    Bu anlamda biz belediyenin kaynaklarını halkın cebinden çıkan halka dönmesi gereken kaynakları gerçekten tasarruflu ve olması gerektiği gibi kullanıyoruz.  Başkaları kullanamıyorsa bunu da farklı bir siyasetle kendi lehlerine çevirmesinler. Bunu en başta iktidar partisinin buradaki temsilcilerine en başta il başkanı ve milletvekiline söylüyorum. Şimdi sadece eleştirmek için siyaset yapmak doğru olmaz. 
    Ben açık ve net söylüyorum bu kente en ufak değer katacak biri varsa buyursun gelsin biz bu konuda en ufak bir engelde çıkarmayız. Bu şehirdeki tüm çalışmalar belediyenin kendi imkanları ile yapılmıştır bunun aksini iddia eden varsa buyursun belgeleriyle kanıtlasın bizde tamam bizimde bilmediğimiz bir şey varmış diyelim” dedi.
    ‘Şehir meydanındaki parkı halkın kullanıma katmak için çalışmalarımız var’
    Biliyorsunuz ki şehir meydanı ve parkı ile ilgilide bir çalışmamızda var. 11. Ayın sonu itibari ile bu alanı halkın kullanımına katacağımız bir parka dönüştüreceğiz. Hatta bu konuda biz proje bile oluşturduk belediye meclisimizin aldığı kararla belediye meclisimizde bulunan diğer siyasi partilerin delegeleri il bir komisyon oluşturduk. Bu komisyon Azerbaycan ülkesi ve haydar aliyev vakfı ile kontak kurma bunlarla randevu alma noktasında bir girişimimiz oldu ve bunu konsolosluğa da bildirdik. Bu meydana bu şehre yakışacak bir dizayn, peyzaj ve mimari için kaynak arayışı içerisindeyiz. Yani sadece öyle bu barakaları yıkalım yerine iki bank bırakalım demiyoruz biraz daha insanların görmek için bile geleceği bir park yaratmak istiyoruz. Azarbeycan ülkesi ile diyaloglarımız var eğer randevumuz kabul edilir ise gidip projemizi sunup ekonomik destek isteyeceğiz. Bu noktadaki duruşumuzun ciddiyetinin anlaşılması için bunu da sizinle paylaşmak istedik.
    ‘Sosyal ve Kültürel çalışmalarımız devam ediyor’
    Yikit, yapılan çalışmaların yanında sosyal ve kültürel çalışmalarının da devam ettiğini belirterek”
    Bunun dışında kentin kültürel ihtiyaçlarının karşılanması açısından da çalışmalarımız oldu. Şuan kültür merkezimiz bitti ve açılış aşamasında. Eğer bir aksilik olmasa önümüzdeki günlerde açılışımızı yapacağız. Gerçekten bu kentin kendi renklerini kendi kültürlerini orada rahatlıkla temsil edeceği yansıtabileceği bir faaliyet olması noktasında çalışmalarımız devam ediyor. Yine sportif faaliyetlerle ilgili olarak şunu diyebilirim. Şehrimizde farklı spor dallarında olan amatör kulüpler var. Başta futbol takımları var ama bu şehir farklı dallarda ödül alan amatör takımlarımız ve sporcularımız da vardır. Biz belediye olarak bu tür takımlara gereken mevzuatlar çerçevesinde yardım ediyoruz. Bir adım daha ileriye gitmemiz gerektiği konusunda İhtiyaç ve talepler vardı.76 Iğdır Belediye Spor Kulübü kurduk.
       Kulüp Başkanımız Abdullah Yücebaştır. Tüzükte de biz hemen hemen tüm spor faaliyetlerini içine aldık. Bu anlamda belediyemizle çalışmak isteyen, temsil etmek isteyen insanlar ve sporcularımızı bu konuda sahiplenme noktasında bir gayret içerisine gireceğiz. Böylelikle bu işi kurumsal bir kimliğe
kavuşturma ihtiyacı doğduğundan böyle bir girişimde durduk” dedi.
     ‘Yol çalışmalarımızın sonunda şehrin görselliği daha güzel hale dönüşecektir’
     Yikit, yapılan yol çalışmaları ile birlikte şehrin temizliğinin de ön plana çıkacağını ve görsel olarak daha güzel görüneceğine vurgu yaparak” Şehirdeki çevre kirliliği üzerinde de bir çalışmamız oldu.
      Temizlik İşleri Müdürlüğü üzerinden yürütmeye çalıştığımız şehir temizliği çalışmasını belli bir periyotta yürüttük. Fakat şehrimiz henüz toplumsal açıdan temizlik kültürüne ulaşamadık. Bu şehri biz kirletiyoruz. Doğal olarak ne kadar az kirletirsek o kadar çok daha temiz bir şehir yaratabiliriz. Şehrin
temizliği için hem fiziki hem de lojistik imkanlarımızı arttırmaya çalışıyoruz. Yol çalışmaların ardından şehir temizliği görselliğini daha güzel bir hale dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu konuda özelikle esnaflarımızın ve halkımızın duyarlı olmasını istiyoruz” dedi.
    ‘Bir çok belediyenin 10 yılda yapamadıklarını biz 2,5 yıla sığdırdık’
    Yikit bir çok belediyenin 2 dönemde yapamayacağı hizmetleri 2,5 yıla sığdırdıklarına dikkat çekerek
    ”Biz 2,5 yıla çok şey sığdırdık. Tüm bu yaptıklarımız birçok belediyenin 2 dönem de yani 10 yıl da yaptığıdır. Ama biz bunu 2,5 yıla sığdırdık. Kalan 2,5 yılda da bir bu kadar daha çalışmamız olacaktır.
    Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın biz programımızı 5 yıla göre hazırladık. Ve çalışmalarımız aralıksız devam edecektir.
    ‘Darbe ile mücadele adı altında toplumun değerleriyle oynanmasına izin vermeyeceğiz’
    Yikit 15 Temmuz darbe girişiminin ardından iktidarın başta demokrasi değerleri olmak üzere toplumun değerleriyle oynamasına izin vermeyeceklerini belirterek” 15 Temmuz darbe girişimi bu ülkede istinasız demokrasiden yana olan herkesin lanetlediği özelikle başta siyasi hareketimizin lanetlediği bir darbe girişimidir. Siyasetn bu darbe girişiminin arkasında kim vardı. 
Kim kimle kol kola girdi. Diye çok fazla bir değerlendirmeye girmeyeceğim. Çünkü bunu toplum biliyor. Ama 15 Temmuz sonrası sözde darbecilerle mücadele ediyoruz derken bu toplumun ana değerleri üzerinde oynanmaya çalışmasını da kabul etmeyiz. Başta demokrasi değerleri üzerinde oynanması, demokrasinin yıpratılması ve insanların geleceğe ilişkin umutlarının kararlatılmasına çalışılmasına
sessiz kalmamız hiçbir şekilde mümkün değildir. Bakınız 15 Temmuz darbe girişimine doğrudan ya da dolaylı katkısı olan herkes bu ülkenin anayasası önünde en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu konu tartışılmazdır. Çünkü düşünebiliyor musunuz? Bir sabah kalkıyorsunuz. Siyasal,sosyal, kültürel ve
ekonomik olarak bütün kazanımlarımız elimizden alınmış. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bunu bu şekil tasarlayan kişileri affetmek de mümkün değildir” dedi.
    ‘Siyaseten hesaplaşmanın adresi sandıktır’
    Yikit kanun hükmünde çıkan kararnamelerin kendileri için geçerliliği olmadığını varsa siyasi anlamda
bir hesaplaşma gereğinin onunda adresinin sandık olduğuna vurgu yaparak” Olağanüstü hal ilanından sonra olağanüstü hal yasaları kapsamında KHK’lerle başta demokratik bölgeler partisi belediyelerine, sendikal faaliyetler gösteren emekçilere ve toplumun muhalif sesi olan demokrasiyi sonuna kadar özümseyen kesimleri hedef haline getirilmesi ve topluma farklı şekilde yansıtılmasına müsaade edemeyiz.Şunu net söyleyebilirim KHK kapsamında çıkan kanunlardan özelikle belediyelerimize ve eğitimcilere yönelik işten çıkarmalar bizim için hiçbir hükmü yoktur.Kabul etmiyoruz.İki anlamlı yok hükmündedir.Çünkü siyaseten hesaplaşacağınız yer sandıktır.Başka bir yer değildir. Eğer siyaseten sandık dışında hesaplaşmak istiyorsanız 15 Temmuzda hesaplaşma bunu iktidara yapmak isteyenlerle tam bu yöndedir. Çünkü sandıkta başaramadıklarını o gece sandık dışı müdahaleyle demokrasiyi rafa kaldırmak istediler. Bu sebeple varsa birilerinin belediyelerle özelikle DBP’li belediyelerle olmak üzere varsa bir alıp veremedikleri buyurun sandık kuralım.Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere her zaman halkı referans alıyor.Onu dile getiriyor.Buyurun tekrar refans için halka gidelim” dedi.
    Sürekli müfettişlerin denetimlerinden geçiyoruz’
    Belediye olarak çok sayıda müfettiş denetiminden geçtiklerine dikkat çeken Yikit, “Biz 5 yıllığına seçilmiş yerel yöneticileriz. Ama irileri siz iyi yönetmediniz oraya buraya para aktardınız diyorlarsa buyurun inceleyin. Bizler Iğdır Belediyesi olarak 2,5 yıllık belediye yönetimi olarak 4 tane başmüfettiş olmak üzere ortalama 2 ayda bir müfettiş denetiminden geçiyoruz. Eğer gerçekten iddia ettikleri gibi bir durum ortada olsaydı. Örgüte para aktarıyorlar demeleri Müfettişlerin bu kadar denetimlerden sonra bir tanesinin bile ispatlayamadığı bir durumu sizler siyaseten nasıl hukuksal bir zemine yerleştirmeye çalışıyorsunuz. Öncelikle bunun hesabını vermeniz gerekiyor. Hesabını veremiyor musunuz o zaman o müfettişlerin hepsinin hakkında soruşturma açın. Niye tespit edemediniz diye o zaman müfettişler de bu işin ortağıdır. Bu konuda tavrımız nettir. Şuan bile açıklama yaparken belediyemize yine müfettişler göndermişler. Bu konuda rahatız hiçbir şekilde kaygımız yoktur. Ama bu şekilde kayyım atamalar toplumun demokrasine zerre kadar fayda getirmeyecek aksine toplumu daha da ayrıştıracak bir çaba olacaktır” dedi.
    “Belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimizin yerine atanan kişiler taşıdıkları sıfat için muhatap alınmayacaktır”
    Yikit son olarak belediye başkanı ve meclis üyelerinin yerine atanacak kayyumların taşıdıkları sıfatları için muhatap kabul edilmeyeceklerini belirterek” Bu anlamda başta belediye başkanları- mızın ve meclis üyelerimizin yerine atanacak kayyumlar hiçbir şekil tarafımızca muhatap alınacak kişiler olmayacaktır. Bu lafımız o kişilerin kişiliklerin’ den bağımsız olarak taşıdıkları sıfatlarınadır. Çünkü bunlar atanan kayyumlardır. Biz halkımızın muhatap aldığını muhatap alırız. Şuan ki mevcut iktidar kendi iktidarını korumak için toplumu  geriyor, ayrıştırıyor ve demokrasiyle hiçbir şekilde tanımlandırılamayacak, ilişkilendirile- meyecek kanun hükmünde kararnamelerle kendisine yol açmaya çalışıyor. Bu sebeple bunları kabul etmemiz mümkün değildir. Çünkü özelikle belediye ve eğitim emekçileri için kararnamelerin hiçbiri yasaya uygun değildir. Çünkü kanun hükmünde kararnamelerle
yasa düzenleme yetkisi olağanüstü hal ilan etme gerekçenizle ilişkilidir. Bugüne kadar bir tane siaysetçi ya da istihbaratçı belediyelerimizle ya da eğitimsen emekçileriyle darbe arasında bir ilişkilendirme kurmuş mudur? Peki, darbeyle ilişkilendirmeyen bir konu neden darbeden dolayı kanun hükmünde kararnamelerle bu tür cezalar veriliyor.Açık ve net anayasaya aykırıdır. İnşallah CHP’nin sayısal çoğunluğundan dolayı anayasa mahkemesine müracaat ettiği talepleri, bizim de ve uluslar arası hukukun da çok açık ve net şekilde kabul ettiği bu hukuksuz ve usulsüz Kanun hükmünde kararnamelerin cevabını anayasa mahkemesi gereğince verir. Şayet bu hukuk arayışımız mevcut adalet sistemimizin sınırlarının dışında bir yerlere taşımak zorunda bırakılırsa bu ülkede hiçbir zaman demokrasiyi, barışı ve gerçek adaleti bulamayacağız. Çünkü bundan sonra gelenler kendilerine göre adalet yaratmak isteyecekleridir. Bu da bu topluma büyük bir zarar verecektir” dedi.
    Toplantı gazetecilere verilen kahvaltı ile sona erdi.

Tweet