15 Temmuz ve Gazi Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Azerbaycan Kars Baş Konsolosluğunun işbirliği ile 25. Yılında Hocalı Vahşeti Programı Aralık SODES toplantı salonunda düzenlendi.

 

           15 Temmuz ve Gazi Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Azerbaycan Kars Baş Konsolosluğunun işbirliği ile 25. Yılında Hocalı Vahşeti Programı Aralık SODES toplantı salonunda düzenlendi.
           Hocalı Faciası etkinliğine  Aralık Kaymakamı Kemal Duru, Azerbaycan Kars başkonsolosu Nuri Guliyev,  Azerbaycan Kars Baş konsolosluğu Iğdır Temsilcisi  Behbud Gadalı, Aralık Belediye Başkanı Bayram Teksay, İlçe Jandarma Komutanı, İlçe Emniyet Amiri, Öğretim Görevlisi Aslantürk Akyıldız,  Doç Dr. Ahmet Şahinoğlu, Aralıklılar dayanışma derneği başkanı Kamber Güzelkaya, Iğdır Azerbaycan Kültürünü yaşatma Derneği Başkanı  Ziya Zakir Acar, protokol  üyeleri vatandaşlar katıldı.          
            Açılış konuşmasını yapan Kamber Güzelkaya, Hocalı'da yapılan katliamın dünyada yaşayan her canlının kanını donduracak trajik bir hadise olduğunu söyledi.
             Güzelkaya, katliama ve vahşete sessiz kalınmasının kabul edilemeyeceğini belirtti. 
              Kamber Güzelkaya, 26 Şubat 1992 gününün Türk dünyası ve  Azerbaycan için en acılı günlerden biri olduğunu vurgaladı.
              Güzelkaya, bu günün aynı zamanda insanlık tarihi için de kelimenin tam anlamıyla 'kapkara bir sayfa' olduğunu ifade etti. 
            Dünyadaki savaş tarihlerine bakıldığında en kanlı savaşlarda bile çocuklar, yaşlılar ve kadınlara dokunulmadığını savunan Güzelkaya, "Hocalıda, resmi verilere göre, 613 kişi hunharca katledilmiş; bunlardan 83 çocuk, 106 kadın acımasız yöntemlerle işkence yapılarak öldürülmüştür. Ayrıca, 487 kişi ağır yaralanmış ve bin 275 kişi ise rehin alınmış, geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmıştır. Ermeni caniler, şehitlerimizi acımasızca, gözlerini oyarak, kafataslarının derisini soyarak ve vücutlarının farklı organlarını keserek öldürmüştür. Küçücük çocukların gözleri oyulmuş, hamile kadınların karınları yırtılmış ve insanlarımız diri diri toprağa gömülmüştür. Hatta şehitlerin birçoğunun cesetleri yakılmıştır. Hocalı'da Ermeniler tarafından acımasızca yapılan katliamın 25. yıldönümünde şehitleri rahmetle anıyoruz." dedi. . 
          Aralık Kaymakamı Kemal Duru, “Azerbaycan Cumhuriyetinin Yukarı Karabağ bölgesinde Hocalı şehrinde düzenlenen saldırıda 106’sı kadın, 63’ü çocuk ve 70’i yaşlı olmak üzere, toplam 613 Azerbaycan vatandaşı katledilmiştir.
            Bin 275 kişi esir alınmış, 150 kişinin akıbeti ise bugüne kadar belli olmamıştır.
            Bugün halen Azerbaycan cumhuriyeti topraklarının beşte biri işgal altında olup, yerlerinden edilen bir milyona yakın kardeşimiz kaçkın hayatı yaşamaya devam etmektedir.
             Bu insanlık faciasına yol açanlar, tarih önünde ve vicdanlarda daimi surette mahkum kalacaklardır.
            Değerli hocamız Arslantürk' ün,  dediği gibi her savaşın bir hukuğu vardır. Savaşta bile dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Kadınlar ve çocuklar savaş neferi değildir. ve ona göre müdahale edilmesi gerekir. Yine esirler ona göre müdahale edilmesi gerekir. Bu dini inancın ve genetik yapının sonucudur. Bunlara rağmen 25 yol önce  Azerbaycanlı kardeşlerimiz zulme uğradılar işkenceye uğradılar. Vahşete tanık oldular. Bu günde acılarımızı paylaşmak için bir araya gelen herkese teşekkür ediyorum.  Bu trajedide hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz.'' dedi.
 
    Azerbaycan Kars başkonsolosu Nuri Guliyev'ise,“ Geçtiğimiz günlerde meydana gelen  kazada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum."dedi.
      Guliyev,  Tarih boyunca  Ermeniler Türk milletinin düşmanı olmuş ve olmaya da devam etmektedir.  
            Hocalıda yapılan katliamı  Avrupa görmezden geliyor. Hocalıda katledilen şehit edilen kendi insanımızın toplu mezarlarını kendi mezarlarıymış gibi  Avrupa birliğine yutturuyor. Avrupa birliği de   sözde soykırım iddialarına yalan olduğunu bile bile  destek veriyor.
           1992 yılında 25 yıl önce dökülen kan hala kurumadı. Ermeniler ve Avrupa bağırıyor. Hırsız suçunu bastırmaya çalışıyor. İki devletimizin büyükleri birbirini sevmekte birbirine sahip çıkmakta Hocalıyı unutmamamız için birlik beraberlik içinde olmalıyız. Hocalı faciasını Ermenilerin yaptığı katlamaları her alanda analtmalıyız. Bunun için her alanda iki ülke olarak birlik ve beraberlik içinde olursak gücümüze güç katarsak  yeri geldiğinde de masada  gerçek gücümüzü göstereceğiz."dedi.
            Guliyev,  Bu acılı günümüzde yapılan anma programlarda  aramızda olduğunuz için teşekkür ediyoruz.”şeklinde konuştu.
                     Öğretim Görevlisi Arslantürk  Akyıldız,  Azerbaycan  Cumhuriyetine  bağlı,  Dağlık Karabağ’ın  önemli  kasabalarından  olan  Hocalıda büyük bir trajedi yaşanmıştır. Ermeni saldırıların-dan kaçan kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 613 savunmasız insan Ermeni çeteleri tarafından 25 Şu-bat 1992 gecesi ormanlık alanda toplu olarak katle-dildiler.
                1828 yılında Rusya ile İran arasında imzalanan  Türkmen çay  antlaşmasından  sonra  Rusya tarafından bölgede bir Ermenistan Devleti oluşturma hareketinin başlatılması ile birlikte huzursuzluk gittikçe artmıştır. Büyük Ermenistan Devleti kurma ideali ile yola çıkan Ermeniler, Hocalıda gerçekleş tirdikleri vahşet tablolarının benzerlerini tarihin çeşitli zamanlarında Anadolu’da, İran’da, Kafkaslarda ve Azerbaycan’da birçok defa tekrarlamışlardı.
    Katliamda insanların kafa derileri yüzülmüş, kol ve bacakları testere ve hızarlarla kesilmiş,  kafaları  vücutlarından  koparılmış, hamile  kadınların  karınları  kesilmiş,  insanlar diri diri yakılmıştır. Resmî rakamlara göre saldırıda 106’sı kadın, 63’ü çocuk, 70’i yaşlı toplam 613 kişi katledilmiş34; 76’sı çocuk 487 kişi ağır yaralanmış, işkenceye maruz kalan 1.275 kişi esir alınmıştır. Esir alınanlardan 150 Azerbaycan Türkü hâlen kayıptır35. Gayri resmî rakamlara göre ise katledilenlerin sayısı 1.300, yaralı sayısı 1.000’in üzerindedir. Katliam nedeniyle 25 çocuk hem öksüz hem yetim, 130 çocuk da öksüz veya yetim kalmıştı.
            Hocalının işgal edilip, buradaki Türk varlığının neredeyse tamamen yok edilmesi bölgedeki çözülme hızlandırılmış oldu.
     Hocalı’ya yakın bölgede Ermeni askeri birliklerine komutanlık yapmış olan Monte Melkonyan, katliamdan bir gün sonra Hocalı  çevresinde  gördüklerini  günlüğünde şöyle tasvir etmiş: “Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı’nın üç  tarafındaki  yüksekliklerden  ilerleyerek, kasaba  sakinlerini  doğudaki  açılışa  doğru sıkıştırmışlar. 26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağ’ın doğu yükseklikleri-ne ulaşmış ve aşağıdaki Azeri kasabası olan Ağdam’a doğru inmeye başlamışlar. Buradaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar ve katliam başlamıştır”. Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne yaptığı açıklamada “Onlar sürekli ateş ediyorlardı diye konuşmuştu. Arabo’nun savaşçıları adı verilen militanlar, daha sonra uzun zaman üzerlerinde taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkararak insanları bıçaklamaya başladılar”
                Bu durum ebetteki başta Azerbaycan olmak üzere bütün insanlık âlemi açısından dramatik bir olaydır. Bu olayın kabul edilemez olduğu başta Türkiye ve Azerbaycan olmak üzere birçok ülke tarafından defalarca dile getirilmiş, uluslararası platformlara taşınmış, kitleler mitinglerle olayı protesto etmişlerdir. Son yıllarda yapılan çalışmalarında tesiri ile olsa gerek, bazı ülkeler ile bir kısım uluslararası kuruluşlar olay karşısında seslerini yükseltmek noktasına gelmişleredir. Olayın bir insanlık suçu olduğu, soykırım tanımına girdiğine dair kararlar kabul edilmesi bunun bir göstergesi olarak kabul edilmektedir."şeklinde konuştu.
               Doç Dr. Ahmet Şahinoğlu,   Hocalı katliamının 25. yıldönümü nedeniyle burada toplanmış bulunuyoruz. 25 yıl önce gözü dönmüş Ermeniler Hocalı’ya saldırmış burada masum savunmasız insanları öldürmüşlerdir. Ermenilerin gerçek yüzünü Hocalı da görmek mümkün.
        Çünkü 1915 -20 yılları arasında uyguladıkları vahşeti 1992 de bir kez daha uygulamışlardır. Hocalı’da savunmasız insanları şehit etmişlerdir. Bugün Ermeni zulmünden kaçan binlerce Azerbaycan Türk'ü zor durumdadır. 26 Şubat günü Türk dünyası ve Azerbaycan için en acılı günlerden biri olmanın yanı sıra aynı zamanda insanlık tarihi için de kelimenin tam anlamıyla kapkara bir sayfadır. Ermenilerin Hocalı da yapmış olduğu vahşice soykırım aslında hür dünyanın insanlığın utanç günüdür Her fırsatta Türk düşmanlığı yapan Ermeniler 26 şubat 1992 yılında da düşmanlıklarını bir kere daha göstermiş hür dünyanın gözü önünde Türk katliamı yapmıştır. Bu katliama da insan hakları dünya insanlığı seyirci kalmıştır."dedi.
   Daha sonra “Hocalı Faciası” konulu Şiir'ler  Nejdet Çifçi tarafından okundu.    
 Daha sonra programa katkı sağlayanlara plaket verildi.

Tweet