Ekrem BAYDAR BİRAZ İNSAF
Tarih : 2007-10-01
Tüm Yazılar

Ekrem BAYDAR



Bundan bir müddet önce, bazı dostlarımın isteği ve vicdani bir sorumluluktan da kurtulmak için Yeşil Iğdır gazetesinde, bir köşede yazı yazmak istediğimi ve niçin yazmak istediğimi, ilkyazımda, siz değerli okurlarla paylaşmıştım. Orada da vicdani bir sorumluluktan bahsetmiştim. Birkaç yıl önce bir öğretmen arkadaşım bana "dikkat edersen Iğdır da çıkan gazetelerin hiç birinde doğru dürüst bir yazı yoktur. Ne edebi yönden, ne de içerik yönünden. Ama yine de kutlamak gerekir, hiç olmazsa yazma cesaretini gösterenler var. Yazanlar çoğalırsa alternatifler sonucu kalite de ortaya çıkar. Bizlerin de yazmasında fayda var. Bu bizim için biraz da vicdani bir sorumluluktur." Demişti. Aynı sözleri bir başka arkadaşım da demişti bana. Şu anda, bu iki arkadaşım da birkaç yıldır yazıyorlar. İkisi de edebiyatçı, ikisi de mesleklerinde, dop dolu ve de mesleklerinin bilincinde olan iki arkadaşım. Hatta birisiyle de birkaç yıldır basit bir nedenden dolayı konuşmuyorum. Ama Yiğidi öldür, hakkını yeme demişler. İkisi de sıkı kalemşordurlar. Ha; iyiyi mi yazarlar, kötülüğümü yazarlar onu okurlar değerlendirir. Benim yazmamda da bu iki arkadaşımın bana vermiş oldukları medeni cesaretin büyük payı var. Çünkü onlar hem edebiyat okumuşlar, hem de benden çok daha tecrübeliler. Bana gelince; ben her türlü eleştiriye açık bir insanım. Hatalarımı görüp söyleyen herkese minnet duyarım. Benim üzüntüm daha başka! Tamam, eleştirin, bundan rahatsızlık duymam. Fakat eleştirirken, yıkmadan, dökmeden, parçalamadan ve ne olur, önyargılı olmadan eleştirelim. Bu davranış hem karşımızdaki insanı üzmez, şevkini kırmaz, hem de sizi yüceltir. Bazı arkadaşlarım rahat olsunlar ve benim bu diyeceklerimi de lütfen alınmadan dinlesinler. Bakın güzel arkadaşlarım; ben bu ülkede okudum, bu ülkenin suyunu içtim, bu ülkenin havasını teneffüs ettim ve de bu ülkede yaşıyorum. Bu ülkede arkadaşlarım var. Babamızın, dedemizin mezarları bu topraklardadır. Aynı mezarlığı paylaşıyoruz. Benden yaşça çok daha büyük dostlarım var. Hiç merak etmeyin, ben bu ülkeye ve bu insanlara ihanet etmiyorum ki! Bu ülkeye, bu memlekete olan borcumu ödemeye çalışıyorum. Yaşamım boyunca bu memleketten aldıklarımı, bu memleketin insanlarına vermeye çalışıyorum. Daha ne oldu ki; kahve köşelerinde yıkıp dökmeye başladınız. Bu ülke de bizimdir. Bu ülkede yaşayan herkes de bizimdir. Merak etmeyin. Yazan, çizen çoğaldıkça çözülmeyen sorunlarımız kalmaz, birbirimizi de fazla üzmeyiz. Bırakın herkes yazsın. Öğretmeni yazsın, doktoru yazsın, memuru yazsın, esnafı yazsın, avukatı, mühendisi yazsın. Yazsınlar ki güzel şeyler üretilsin. Yeter ki yazarken, kırıp dökmeden yazalım.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası