Cabbar ŞIKTAŞ Bayram Sonrası Siyaset Kızışır
Tarih : 2018-08-25
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Bayram Sonrası Siyaset Kızışır

           Ülkemizin en aksiyonlu gündemi siyaset… Siyasetsiz günümüz olmadığı gibi, siyaset dışında heyecan yaratan aksiyonumuz da yok denecek kadar azdır.

           24 Haziran genel seçimleri bir aylık zaman diliminde olup bitmişti. Bir de ramazan ayı olması sebebiyle pek olağanüstü bir heyecan yaratmamıştı. Vatandaş iftarını edip çay içmek için dışarı çıktığında, seçim bürolarında oturmayı tercih ediyordu. Zaten sayılı birkaç gündü ve çabucak gelip geçmişti.

           Yerel seçimler erkene alınırsa 24 Haziran seçimi gibi kısa süreli bir seçim kampanyası olacağı muhakkaktır. Ancak normal zamanında martta yapılırsa seçim sürecinin uzayacağını öngörebiliriz.

           Tüm siyasi partiler her iki tarih için de hazırlık yapıyorlar. Seçim erkene alınsa da hazırlar, normal zamanında yapılsa da hazırlar. Elbette bu hazırlıklar kısmen adayların belirlenmesi, şekillenmesini de kapsamış durumdadır. Partiler özellikle büyük şehirlerde kimleri aday göstereceklerini aşağı yukarı kafalarında şekillendirmişlerdir. Ufak tefek il, ilçe ve beldeler her zaman olduğu gibi partiler açısından çok da önemsenilmiyor. Birileri aday gösterilecek, kazanıp kaybetmesi umursanılmayacaktır.

           Mesela Iğdır’ı herhangi bir siyasi parti mutlaka umursar ama, kazanamasa çok da üzülmez. Çünkü Iğdır’ın ülke genelini etkileyecek bir oy potansiyeline sahip olmadığı bilinen bir gerçektir. Bu gerçek doğrultusunda hareket eden siyasi partiler rutini tamamlamak için aday gösterecek ve sonunda da olmadı kaybettik deyip yerlerine oturacaklardır.

           Doğu ve güneydoğuda illeri önemseyen tek parti HDP’dir diyebiliriz. HDP doğu ve güneydoğuda belediye başkanlıklarını kazanmak için her türlü sonucu değerlendiriyor. Diğer partiler gibi kazanmadıysak kazanmadık deyip geçmiyor.

           Doğu ve güneydoğuda HDP ile yarışan AKP, izlediği yanlış politikalar sebebiyle güç kaybetti diyebiliriz. Zira genel seçimlerde ülke genelinde oylarının düşüşü de bunu göstermektedir. Cumhurbaşkanının aldığı oyu alamayan Ak Parti Genel Merkezi başarısız olmuştur. Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dikkatini teşkilata çevirmesi de bu durumu doğrulamaktadır. 6. Olağan Kongre'de genel merkezde değişimlerin yapılması, metal yorgunluğu yaşayanların tasfiye edilmesi, yeni ekibin iş başına getirilmesi; yerel seçimlerden başarısız çıkmamak için alınan önlemler olarak görülmektedir. Halkın oy vermedikleri ile halka inat, halka rağmen devam kararı alanlar elbette ki kaybetmeye mahkûmdurlar.

          Ülke genelinde Ak Parti Genel Merkezi'nin nefsi, hissi, özel bağlantılar, inanç bağları gibi kıstaslar göz önünde bulundurularak hareket ettikleri biliniyor olmasına rağmen, inadına inadına gidilmiş ve 24 Haziran’da alınan sonuçlar karne notu olarak seçmen tarafından verilmiştir.

          Genel Merkez'de yapılan değişim il teşkilatlarına yansırsa, kazanabilecek olan kişilerle yola devam edilirse, yerel seçimlerde bir başarı elde edilir. Yok eğer eski tas, eski hamam devam edilirse; kimsede suç aranmaması gerektiğini şimdiden söyleyebilirim.

          Mesela Iğdır’da sonuç nasıl olur:

           HDP, MHP, AKP, İYİ Parti, CHP seçimde yarışacaktır.

            Parti isimlerini bilinçli olarak böyle sıraladım. Yarın alınacak oylar bu şekilde sıralanacaktır. Ama değişim nasıl olur onu partilerin kendileri belirler. Teşkilat yapısıyla, gösterecekleri aday profiliyle ve gerçekten kazanmak istiyoruz inancıyla bu sıralamayı değiştirebilirler.

            Yani Iğdır’da CHP adayı ben kesin kazanırım diyorsa eğer, bu seçmenin aklıyla alay etmek anlamına gelir.

            24 Haziran’da İYİ Parti adayı ve yanındakiler biz kazandık diyor ve çalışıyorlardı. Mümkün değil, oyları bölüyorsunuz, burası metropol bir şehir değil dendiğinde bile kulak ardı ediliyor, inanmıyorlardı. Aslında onlar da haklıydı. Partinin yanında duranlar biz kazandık dedikten sonra, aday biz kaybedeceğiz der mi?

            Mesela şimdi Ak Parti’den aday olursan kesin kazanırsın denilen aday adayları, şunu söylemek istemezler mi. İyi güzel de, madem benim kazanacağıma inanıyorsunuz da, neden bu hakkı Milletvekilliğinde teklif etmediniz?

            Halkı aptal yerine koymanın hiçbir manası yoktur. 17 yıldır AKP'nin tüm imkanlarından yararlanıp oy vermeyenler aday olsun. Ya da genel merkez tarafsız, önyargısız bir müfettiş göndersin herkesi dinlesin ve ona göre raporunu yazıp çözüm üretsin bakalım o zaman başarı elde ediliyor mu edilmiyor mu?

            Ama illa da benim dediğim olacak mantığı ile gidecek olursanız, sonucu yukarıdaki sıralamaya göre değerlendirebilirsiniz.

            MHP 24 Haziran seçimlerinde barajı aşarak birçoklarını ters köşeye yatırdı. Ak Partililer tepedeki anlaşmayı hazmedemedikleri için şöyle diyorlardı: “MHP kendini kurtarmak için bize sığındı.” 24 Haziran’da görüldü ki MHP kurtulmak için AKP’ye sığınmamış, AKP risk almamak için MHP ile ittifak yapmış… Ama bu ittifak sahada birkaç kişinin dudak büzmesiyle oluşturulmadığı gibi, birkaç kişinin ittifakı bozmak için tartışma yaratmaya çalışmasıyla da bozulmayacaktı, bozulmadı da.

            PEKİ, AK PARTİ NEDEN KAYBETTİ?

            24 Haziran seçimlerinde AKP Genel Merkezi doğru seçim yapamadı. Genel merkez ırk, mezhep, tarikat eksenlerinden etkilenmiş ve bu sebepten ötürü de kaybetmiştir. Konu objektif olarak masaya yatırıldığında zaten sebepler kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Parti içindeki sindirilmiş itaat kültürü yeni fikirlerin kabul görmesini engellemektedir. Ben söylemiyorum bunu, partinin ve ülkenin Cumhurbaşkanı söylüyor. Metal yorgunluğu sözü birçok şeyi kapsamaktadır. 24 Haziran'daki teşkilat başkanı değişiyorsa eğer, demek ki başarısız olmuş; değişiyor. Fazlaca bir yorum yapmaya gerek olmadığını düşünüyorum.

            TATİL DÖNÜŞÜ

            Elbette uzun bir tatilin ardından, tatil yorgunu halk bugünden itibaren toparlanıp gündeme adapte olacaklardır. Bir de birikintileri olan dövizi bozdurup tatil yapanların, dönüşü muhteşem olursa şaşmayın. Esnaf birer birer dökülmeye başlarsa şaşmayın. İşsizlik hat safhaya çıkarsa şaşmayın.

            Tedbir almak zaman alacak, kimileri bu zaman zarfında ciddi sıkıntılar çekecek, kimileri kepenk kapayacak, kimileri döviz borcunu ödeyemeyip icralık olacak, Allah hepimize yardım etsin. Olan olmayana el tutsun. Dayanışma olsun. 

  1. Süleyman SERHAT 2018-08-27 15:25:21

    Cabbar Bey; Çok değerli şahsınızı Iğdır Halkının çok değerli bir büyüğü olarak görüyorum. Geç kalmış bir yazınız da olsa yine de çok teşekkür ederim. Yüreklerimize tercümanlık etmişsiniz. Elinize ve Yüreğinize sağlık. Allah Razı olsun.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası