Bu hafta ne kadar ilginizi çeker bilmiyorum ama TUİK’den aldığım verileri kullanarak son on yılda giderek nasıl yoksullaştığımızı anlatmaya çalıştım.
    Kişi başına düşen yıllık gelirimiz, 2012 yılında 10.223 dolar oldu. 2002 yılına göre kişi başına ortalama 3 kat zenginleştik. Siz bu zenginleşmeyi hissetmediniz mi?
    -Demek ki, sizin zenginleşme hakkınız başkasının cebine girdi.
    Ülkemizin satın alma paritesi, 27 AB ülkesi “100” kabul edildiğinde, “60” seviyelerinde.  ABD’de bu rakam “150” 3 kat zenginleşmiş olsak bile satın alabileceğimiz mal ve hizmet Avrupa ülkeleri ile ABD’nin altında.
    -Demek ki daha çok kazanmanıza rağmen, daha az şey alıyorsanız aslında siz fakirleştiniz.
    Türkiye’nin tüketim endeksi son 10 yılda “170”e çıktı. Avrupa ülkelerinin hiç birinde, bizdeki tüketim artışı yok. Tasarruf oranımız ise Avrupa ülkelerinin altında.
    -Demek ki siz harcamalarınızı borçlanarak yaptınız.
    Aralık 2012 işsizlik oranı  %10.1, nüfusunun önemli kısmı genç olan ülkemizde genç nüfusta işsizlik oranı % 19.8
    -Demek ki işsizlik, özellikle genç nüfusta arttı.
     2002’de 36.1 milyar dolar olan ihracatımız 2012 sonunda 150 milyar dolara yükseldi. İhracat artışında “Asya Kaplanları” hariç dünya birincisiyiz. Ama Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranla dış ticaret açığına bakarsak ABD’den 2 kat kötü durumdayız. Otomotiv sanayindeki montajcılık nedeniyle, ithalatı arttırmadan ihracatı arttıramıyoruz.
    -Demek ki ihracatımız ve ihracatın bel kemiği otomotiv sektörü, yabancıların elinde.
    “Cari denge”deki bozuklukta, Güney Kıbrıs’tan sonra Avrupa’nın en kötü ülkesiyiz. 2013 yılında, dünya merkez bankalarının para pompalamaya başlamaları nedeniyle, sıcak para girişi artıyor.
    -Demek ki cari açık yeniden yükselme dönemine girecek.
    1985-2002 arası, 8 milyar dolarlık özelleştirme yapılmışken; 2003-2011 arasında 48.7 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. Satmadık şey bırakmadık. Borsamızın %70’i, Bankacılık sektörünün %40’ından fazlası yabancıların elinde. Kamu ekonomisi özelleştirmelerle ayakta durdu. Cari açığın karşılanmasında özelleştirmelerden gelen kaynak kullanıldı. Ama yetmedi, artık satacak da bir şey de kalmadı.
    -Demek ki Telekom gibi dışarıya kar aktarma öncelikli, hatalı özelleştirmeler yapıldı.
    Birikiminiz eridi, ihtiyaçlarınızı karşılamak için varlıklarınızı elden çıkardınız veya borçlandınız üstelik yeni kaynaklara ulaşmanız giderek zorlaştı mı?
    Demek ki siz fakirleşirken, Türkiye yeni zenginlerini yarattı.
    Ama iktidara bakılırsa ekonomimiz dünya da birinci.
    Ha! unutmadan, bir birinciliğimiz daha oluyormuş, Türk silahlı Kuvvetlerinin neredeyse tamamının terörist olarak yargılandığı ülkemizde, Avrupa İnsan Hakları Derneği verilerine göre mahkemeye sevk edilen 8 bin 300 terör üyesi ile Çin’i geride bırakarak liderliğe oynuyormuşuz.
    Yalnız ekonomi de değil demokraside, hukuk ve adalette, vicdan ve insani değerlerde her konuda fakirleştik sanki. Ne dersiniz?
            Sevgiyle daima
            Neşe Sofuoğlu

Tweet