ERGEN BEDENSEL VE RUHSAL SAĞLIK

Tarih : 2017-12-13 / Kategori : Sağlık

ERGEN BEDENSEL VE RUHSAL SAĞLIK

         Çok değerli anne ve babalar; ergenlik, sağlıkla ilgili becerilerin kazanmasında önemli bir dönemdir. Çoğu kötü sağlık alışkanlıkları ve yetişkinliklerde erken ölümlerle ilgili alışkanlıklar ergenlikte başlar.  Diğer taraftan muntazam spor yapma, yağı ve kolesterolü düşük yemekler tercih etme gibi sağlıklı davranışlar hem ergene faydalıdır hem de yetişkinlikteki rahatsızlıkları ve kalp, felç ve kanserden ölümü geciktirdiği yapılan araştırmalarla saptanmıştır.

 

            Ergenlik döneminde spor yapmanın birçok olumlu fiziksel sonuçları vardır. Bunlardan biri ergenlerin ağırlıkları ile ilgili olumlu etkidir. Çoğu genç aldığı kiloları vermek için bir diyetisyenden yardım alma, sağlıklı beslenme veya spor yapma yerine anoreksiya nevroza (kendini aç bırakma) ya da bulimia ‘yı (bireyin sürekli olarak yeme ataklarını ve kusmasıyla oluşan bir örüntü gösterdiği yeme bozukluğu) tercih ettiği görülmektedir.
         Beslenme ve spor gibi, uyku da sağlığı önemli ölçüde etkilemektedir. Az uyuyan ergenlerin 9 saat veya daha fazla uyuyan ergenlerle karşılaştırıldıklarında kendilerini uykulu hissettikleri, huysuz oldukları, okulda uyudukları, depresyonda oldukları ve kafeinli içecekler tükettikleri görülmüştür. 
        Son yıllarda ergenlik döneminde ruhsal sorunlar sağlık sorunlarının oldukça önüne geçmiştir. Ergenlik döneminde kazalar, cinayetler, intiharlar ve madde bağımlılığı bu dönemdeki gençlerin hayatlarının kaybetmesine yol açmaktadır. Ergenlik oldukça zor, karmaşık, çalkantılı bir dönemdir. Dürtüsel davranışları artmış olan ergenler kendilerini tehlikeye atmaktan çekinmeyen, risk alıcı davranışlara giren, ailesi ile çatışan bir yapıdadırlar. Yargılamaları bir yetişkin kadar gelişmediği için kendilerine çeşitli riskler anlatılsa da tehlikeye atılmaktan çekinmeyebilirler. Bu nedenlerden dolayı ergenler riskli maddeleri kullanmaya yetişkinlerden daha yatkındırlar. Diğer yandan ise yetişkinlikteki madde bağımlılığında ilk kullanımın çoğu zaman ergenlik döneminde olduğu bilinmektedir. Depresyon, kaygı bozuklukları, düşük benlik saygısı gibi durumlarda çekilen ruhsal acı ve sıkıntıyı kullanılan madde ile azaltma ile başlayan süreç bağımlılığa doğru giden bir başlangıçtır. Davranış bozuklukları, antisosyal kişilik özellikleri gibi durumlarda ise sınır ve kuralları ihlal etme, suç işlemeye yatkınlık, başkasının hak ve hürriyetini önemsememe gibi nedenlerden dolayı madde kullanılabilmektedir. Gelecekte hangi çocuğun madde kullanıp hangi çocuğun kullanmayacağı kesin olarak bilinmese de bazı bilimsel veriler ile tahmin edilebilmektedir. Çocukluk çağında sık rastlanan ve tedavi edilmemiş, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, davranış bozuklukları, karşıt-olma ve karşıt gelme bozukluğu, çocukluk çağı depresyonları gibi psikiyatrik durumların ileride madde kullanımı açısından riskli olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir. Bunlar dışında cinsel ihmal ve istismar, aile ile yoğun çatışma, ailede madde kullanan bireylerin olması, okuldaki başarısızlık, düşük sosyoekonomik düzey, maddelere kolay ulaşabilme de risk etkenleri arasında sayılabilir.  Ergenliğin ilk döneminde ebeveyn ve ergen çatışması artar ama çok yüksek seviyeye ulaşmaz. Ebeveyn çatışmalarının çoğu; odayı temiz tutmak, düzgün giyinmek, eve belirli bir saatte gelmek, arkadaşlarla çok vakit geçirmek, yeterince ders çalışmamak gibi konulara odaklı olarak daha çok ailenin günlük yaşamıyla ilgilidir. Ergen-ebeveyn ilişkisini karakterize eden günlük çatışmalar aslında olumlu gelişim işlevine hizmet edebilir. Bu küçük anlaşmazlıklar ve tartışmalar ergenin aileye bağımlı olmaktan özerk bir birey olmaya geçişini sağlar. Çatışma ve tartışmaların olumlu gelişim işlevine hizmet edeceğinin anlaşılması ebeveyne karşı çıkmanın sertliğini yumuşatır. 
Akranlar ergenlerin hayatında önemli yere sahiptir. Ve akran ilişkileri önemli değişiklikler gösterir. Ergenliğin ilk döneminden itibaren gençler küçüklere göre daha az arkadaş edinmeyi tercih ederler. Bu arkadaşlıkları daha yoğun ve daha samimidir. Arkadaşların karakteristik özellikleri ergenin gelişimi üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bazı ergenler aynı yaştaki arkadaşlarıyla beraber olmaktan keyif alırken bazıları kendisinden yaşça daha büyük ya da daha küçüklerle arkadaşlık etmeyi tercih edebilirler. Çocuğunuzun kendisinden büyük bir çocukla özellikle ergenlik döneminde arkadaşlık etmesi uygun görülmemektedir. Çünkü kendisinden büyük gençlerle etkileşim halinde olan ergenler suç işleme, sigara, alkol ve uyarıcı madde kullanımının daha fazla olduğu araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. 
         Arkadaş edinme konusunda ergenlere önerilebilecek stratejiler 
        ARKADAŞ EDİNMENİN ETKİLİ STRATEJİLERİ
• Etkileşimi başlat. Arkadaş hakkında bilgi edin: yaşını, sevdiği faaliyetleri öğren. Şu önerileri kullan: kendini tanıt, sohbete başla onu bir şeyler yapmaya davet et.
• İyi ol. Kibarlık göster, saygılı ol ve diğer kişiye iltifat et.
• Sosyal davranış göster. Dürüst ve güvenilir ol: doğruyu söyle, sözünü tut. Cömert ol, paylaş ve işbirliği yap.
• Kendine ve başkalarına saygı göster. Kibar ve nazik ol; başkalarının söyleyeceklerini dinle. Pozitif tutum ve davranış sergile. 
• Sosyal destek sağla. İlgili olduğu göster.
      SEVGİLERİMLE…
ÇOCUK GELİŞİM UZMANI 
      İLKCAN AKMAN

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası