Cabbar ŞIKTAŞ Devlerin Tangosu..
Tarih : 2006-09-11
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Dünyada, ülkemizde ve ilimizde devler tango oynar, bizlerde tempo tutarız… Kimimiz tepki temposu tutar. Kimimiz hiçbir şeyin farkında olmadan hayatın akışına kendimizi kaptırırız… Dünyada yaşanan gelişmeleri azdan çoktan takip ediyoruz. 11 Eylül ikiz kuleler saldırısı birilerine göre adi bir terörist eylem olabilir. Oysa bana göre o bir sıradan eylem değildi. Zira saldırının ardından başlayan haçlı seferleri önceden hazırlanmış, planlanmış ve bugünlerin yaşanmasına zemin hazırlayacak bir başlangıçtı… 11 Eylül sonrasında Afganistan, Irak, Suriye, İran ve Türkiye planı işleme konulacaktı… Afganistan ve Irak istedikleri gibi oldu… Suriye ve İran hesaplarını Lübnan üzerinden ve İsrail eliyle yapılmak istendi… İsrail efendilerinden 15 gün süre istedi ve havadan karadan Lübnan'a saldırmaya başladı. Evdeki hesap çarşıya uymayınca bu süre 35 gün devam etti. Hizbullah karşısında teknolojinin tüm imkânlarına rağmen yenik düşen İsrail, efendilerini devreye sokarak ateşkes kararı aldırttı… ABD ve İsrail AB ile birlikte hareket ettiğinden senaryoda şeytan üçgeninin bilgisi dâhilinde yürütülmekteydi. Şayet İsrail Lübnan'da savaşı kazanmış olsaydı. Hizbullah'a destek veren İran ile Suriye’ye saldırı çoktan başlamış olacaktı… Ancak savaşın İsrail'in yenilgisiyle sonuçlanması, Şeytan üçgeninin hesaplarını B planına çevirdi. B Planında yer alan önemli noktalardan birisi barış gücü adı altında bölgeye yerleştirilecek olan barış gücü askerleriydi… Bu plan yürürlüğe konuldu. Lübnan denizden ve karadan muhasaraya alınarak Hizbullah'ın silahsızlandırılması için ilk adım atıldı. İsrail ordusuyla, tankıyla, topuyla, tüfeğiyle yapamadığını masa başı siyasetiyle yapıp işgalini ve barbarlığını devam ettirmeye kalkışacak… Ülkemizin üstün siyaset adamları ve yöneticileri, "silahsızlandırmaya hayır, barışa evet" diyerek Lübnan'a asker gönderme kararı aldılar… Yarın askerimiz yola çıkacak… Allah yollarını açık etsin diyelim… Askerimiz Lübnan'a gide dursun Kuzey Irak'ta yaşanan gelişmeler, ülkemizde şehit yakınlarının isyan feryatları dalga dalga yayılmakta, hükümetten ve yetkililerden 3 aylık asker evlatlarının PKK'ya yem edilmesinin hesabını sormaktadırlar… Durum öylesine vahim bir boyuta doğru ilerliyor ki, ilgili ilgisiz herkesin yüksek sesle tepki gösterdiğine şahit oluyoruz… Hatta CHP Milletvekilleri lağvedilen özel hareket timlerinin tekrardan kurulmasını bile önermektedirler… Oysa bir zamanlar Susurluk ile başlayan süreçte en çok eleştirilen Özel hareketçiler olmuştu… Gelişmeleri takip ettiğimizde ve biz Ortadoğu meselesinin ortasında var olacağız dediğimizde karşımıza çıkan ilginç harita krizini nedense görmezden geliyoruz… Pentagon kaynaklı yeni Ortadoğu haritasında Türkiye 3-7-17 parçaya bölünmüş halde gözükmektedir. Ancak bu harita kriziyle ilgili kimse ne bir açıklama yapmakta, nede bu konu devlet düzeyinde tartışmaya açılmaktadır. Iğdır'da da vatan millet Sakarya naraları atan birçok Türk büyüğü, Söğüt ağaçlarının serinliğinde günün bitmesini, akşamın olmasını beklemektedirler… Dünya ve ülke meselelerine kafa yorması gereken Türk büyükleri, ulu düşünürler, maalesef bakmakla yetiniyorlar… Alternatif politikalar üretmek, büyük devlet olmanın gereği olduğu gerçeği, göz ardı edildiği dönemlerin sonrası yaşanan felaketler unutulmamalıdır…Tarih bunun birçok acı örnekleri ile doludur.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası