Öncelikle  şunu belirtelim…
Ülkemizde ekonomi iyi gitmese de,  AKP safında duranlara tüyü bitmemiş yetim hakkı seferber edilse de, beytülmal deniz yemeyen AKP’li keriz zihniyeti hâkim olsa da, insanlara makarna, bulgur, odun, kömür, yeşil kart dağıtarak tembelliğe alıştırsa da, ülkedeki istikrar açısından  yine de AKP’nin kapatılmasını doğru bulmuyordum…
Buna göre anayasa mahkemesi doğru bir karar vermiştir… 
Iğdırlıların  AKP’nin kapatılma olayına iki pencereden baktıklarını düşünüyorum…
İlk pencere AKP kapatılsaydı ve Başbakan dahil bazı yöneticilere siyasi yasak gelseydi, AKP’den aday olmak isteyen Nurettin Aras aday olamayacak ve  dolayısıyla  yaklaşmakta olan Mahalli seçimlerde bölünme yaşanmayacak,  şartlar eşit olacaktı…
Diğer pencereden bakıldığında ise, ülkenin içinde bulunduğu tozlu dumanlı havada bir de  AKP’nin kapatılıp alel acele erken seçime gidilmesi ve bunun getireceği külfet göz önünde bulundurulduğundan iyi ki de kapatılmadı denilmektedir…
Neresinden bakarsan Iğdır’da iki yüreklilik hakimdi… 
Hem kapatılsın deniliyordu, hem de  kapatılmasın deniliyordu…
Netice itibariyle bence kapatılmaması iyi oldu…
Ülkenin sorunlarını çözeceğiz deyip yola çıkan AKP hükümeti 2 dönemdir iktidarda… Eğer bu iki dönemde sorunları çözemezlerse, ‘ki şuana kadar çözmüş gözükmüyorlar’, en azından yaptırmadılar, engel oldular diyecek sözleri  kalmasın… Şayet sorunları, Irk, Din, Dil ve özellikle Mezhep ayrımı yapmaksızın çözecek olurlarsa da alkışlamak erdemliliğini gösteririz…
Iğdır’da ki siyasi pencereden bakıp yanılgıya düşmeyelim… 
Ne AKP hükümeti, nede devletin dinamikleri Iğdır’ı önemseyecek durumda değillerdir. Iğdır Türkiye’nin  olmazsa olmazıdır diyemeyiz…  Halk artık farklı düşünüyor,  Iğdır’dan  DTP belediye başkanlığını  kazansa ne olur, kazanmasa ne olur mantığıyla bakıldığına inanıyor…
Iğdır’ı o anlamda ne MHP, ne AKP, nede Devlet önemsiyor... Ama   Barzani, Talabani, Öcalan, Soros, vs.  pekala önemsemektedirler…
Bu durumlar AKP’nin arka bahçesinin umurunda değil, ön bahçesi de manastıra emanet, bekleyip gelişmeleri göreceğiz…
Durum vahim, ama bu vahimlik bir tek Iğdır’ın sorunu değil…  Bu vahimlik Ülkenin tamamında var. Ben arzu ediyorum ki AKP hükümeti  biran önce titrer ve kendine döner.  Bu geminin batması hiç kimsenin işine gelmez.
Kılıçbey şeriatı ortadan keserek anlayana bir işaret verdi. Umulur ki ikinci bir işarete ihtiyaç kalmaz…
Zira aynı tas aynı hamam denilirse, ikinci işarete zamanda kalmaz…
Ülke gündemine Iğdır’dan böyle bakılıyor…
Bilmediklerimiz, okuyamadıklarımız, algılayamadıklarımız olabilir…
Dediğim gibi bahçeler işlevliklerini yitirdiğinden, karamsar düşünüyor olabiliriz.  Ama bahçelerin işlevliklerini kazanmaları içinde uzun bir zamana ihtiyaç olduğu kanısındayım… Tabi bu süreçte herhangi bir afet olmazsa, sınırlar değişmezse ve problem çıkmazsa düzelir diyebiliriz…
Eğer olursa da o da kalmış Allah’a…

Tweet