İyiler Kendilerine, Kötü Cumhurbaşkanına 
 
Ak Parti’nin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısında konuşan Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının bir bölümünde aynen şöyle dedi: 
 
 “HER ŞEYİ ŞAHSIMA HAVALE ETME KOLAYCILIĞINA KAÇMAYIN
 
Kongre sürecinde şekillenecek yeni teşkilat yapımız, önümüzdeki süreçte AK Parti’nin sürükleyici gücü olacaktır. Biz bu ülkenin dünüydük, biz bu ülkenin bugünüyüz, biz bu ülkenin inşallah yarını da olacağız.
 
AK Parti’nin kendisine sağladığı gücü millete tepeden bakmak, milleti hiçe saymak, sadece şahsi çıkarlarını korumak için kullanan zihniyetin partimizin çatısı altında yeri yoktur. Hiç kimsenin, üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmeyip her şeyi bir üste, özellikle şahsıma havale etme kolaycılığına kaçma hakkı yok.” 
 
Bu sözün üzerine aslında onlarca makale yazılabilir.  Çünkü en başından birçok kere yazdığım konu şudur ki, Sayın Erdoğan’ın ekibi iyi şeyleri kendilerine, kötü şeyleri Erdoğan’a mal ediyorlar. 
 
Bu davranışı hem partilileri, hem bakanları, hem Valileri ve hem de bürokratları yapıyorlar.  
 
Sebebi şu, konu Erdoğan olunca birileri imtina edip konuşamayacak, eleştiremeyecek. Haliyle konuda kapanmış olacaktır.  
 
Yani biz yapsak gündem olur, koltuğumuzdan oluruz. Ama Erdoğan’ın üzerine atsak konu kapanır gider. 
 
Aynen de böyle yapıyorlar ve halk bir zaman sonra gına gelip tepki göstermeye başlıyor. 
 
Halk dile getirip sorun var dediğinde, bu sorunun üzerine gidin, çözün talebinde bulunduğunda Sayın Erdoğan’ında belirtiği gibi hep tepeden bakıldı. Dinlemeyi bırak muhatap bile alınmadı. Sadece ve sadece tribünlere oynanıldı.  
 
Ak Parti 31 Mart seçimlerinin ardından bitti, tükendi, artık iktidarını kaybediyor söylemleri ile yıpratılırken, buna karşılık alınan önlemleri kim sıralayabilir?
 
Hangi bakan, hangi bürokrat, hangi partili sorumluluk üstlenip vaziyeti düzeltmeye çalışmıştır? Bana sorarsanız kimsenin, hiçbir şey umurunda değil. Herkes kendi koltuğunun derdinde. Daha ne kadar bu koltukta oturabilirim, rantımı artırabilirim, istikbalimi garanti altına alabilirimin derdinde. Yani kimse kendilerini o makamlara taşıyan Ak Parti’nin trendiyle ilgilenmiyor. Ama görüntü verme konusunda çok maharetliler. 
 
Ülke genelinde bürokrasi kilitlenmiş durumda, her an her şey olabilir düşüncesiyle kimse elini taşın altına sokmuyor. Herkes kaçamak güreşiyor. Ve bunun yarattığı olumsuz tablo direk Sayın Erdoğan’a mal ediliyor. 
 
Mesela Iğdır’da Vali ne yapıyor? 
 
Sosyal medyada fotoğraf paylaşmakla şehrin sorunları çözülmüş mü oluyor? İçişleri Bakını Sayın Süleyman Soylu ile diyalog kurup koltuğunu sağlamlaştırmaya çalışmakla Iğdır’ın sorunları çözülmüş mü oluyor? 
 
Bir Vali ihracatçılar ödül töreninde çıkıp “Çok şükür tarım ihracatımızın yerini, otomotiv, teknoloji ihracatı almıştır” derse, o ilde tarımın gelebileceği yeri düşünebiliyor musunuz? Vali olarak tarla tarla gezip, köylünün sorunlarını hem mahallinde, hem Ankara’da takip etmesi gerekirken, talihsiz bir konuşma yaparak “çok şükür tarım ihracatımızın yerini otomotiv, teknoloji almıştır” demesi kabul edilir gibi değildir. 
 
İçme suyumuz seçim öncesi verilecek denildi. Seçimden aylar geçti henüz ortada bir şey yok, içme suyumuz neden akmıyor, insanlar içilemez suları kullanıyor, içiyor dediğimizde kıyamet koparacağınıza sorunu çözseniz olmaz mı? 
 
Gümrükte iyileştirmeler yapılsın, ihracatçının önü açılsın, gümrüklerde ihracatçı üzülmesin, bir pet şişeden ötürü tırlara kaçak mazot cezası kesilmesin, halkın bu konuda muzdaripliği söz konusu dediğimizde hiç oralı bile olunmuyor. 
 
Yani merkezde arkası güçlü olan bürokrat, sahada vatandaşı umursamıyor. Gücü yettiği sürece baskı altında tutup susturuyor. Ekmeği ile köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. 
 
Konuşan azarlanıyor. 
 
Dışlanıyor. 
 
Ne desek boş biliyoruz. Çünkü vatandaşın dedikleri dikkate alınmıyor. Senin, benim yakınım uygulaması daha çok pirim yapıyor. Ve bu kafayla da gidilecek olursa, Ak Parti kendi ayağına sıkmış olacaktır.  
 
Zira Iğdır’da son seçimlere odaklanılırsa, elde edilen başarı(!) her şeyi izah eder diye düşünüyorum. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası