Korona Afeti

Afet olması için illa da deprem, yangın, sel, çığ olması gerekmiyor. Koronavirüs afeti bu saydıklarımdan daha beteri, ülkenin tamamını etkisi altına alan bir afet. Esnafı, tüccarı, işportacıyı, gündelikçiyi herkesi bir anda durdurdu. Küresel ölçekteki bu virüs afeti dünyayı kasıp kavuruyor. Dünyada ki ölümler 7 binin üzerine çıktı.

Evinizde oturun ve dışarı çıkmayın.

Evet, bu hastalıktan kurtulmanın, hastalığın yayılmasının önüne geçmenin en etkili yolu evde oturmak ve insanlarla temas kurmamaktadır.

Buraya kadar güzel, dünyada eve tıkıldı. Hiç kimse çalışmıyor. İşyerleri kapalı. İşçiler maaşlarını alıyor ama evlerinde oturuyorlar.

Birçok ülke esnafın batmaması için destek fonları açıkladı.

Bizde henüz tek kelime eden yok. Şu an itibariyle hükümet adına iki kişi konuşuyor. Biri gece gündüz uykusuz koşturan Sağlık Bakanı, diğeri valiliklere talimat göndererek yasakları ve alınması gereken önlemleri açıklayan İçişleri Bakanı. Bunlar dışında halkı rahatlatacak başka bir açıklama duymuş değiliz.

Yani ülke genelinde esnaf batarsa, virüsten daha beter tahribat yapmış olur.

Benim okkalı maaşım yok. Günlük elde ettiğim kazanç ile hem kendimin hem de çalışanlarımın iaşesini temin etmek durumundayım. Kazancım, belli iş yapmadan bir ay dayanacak güce sahip değil. Benim gibi yüzbinlerce esnafta aynı durumda. Zira yıllardır günü kurtardığımızda kendimizi başarılı sayıyoruz. Para biriktirme, servet edinme yıllardır küçük ve orta ölçekli esnaflar için tamamıyla hayal olmuş. Başka şansımız olmadığı için de aynı düzende devam etmek durumundayız.

Olağanüstü bir durum, tam manasıyla bir afet, halkımızın büyük çoğunluğu evine kapanmış, ibadet yerleri, kahve, bar gibi yerler kapalı. Bu kapanma işlemi giderek artıyor.

Vergi dairesi, bankalar, icra dairesi, elektrik idaresi, doğalgaz idaresi gibi para tahsilatı yapan kurumlar kapanmıyor. İş yerini kapasan da işsiz kalsan da ödemen gereken borçları ya ödeyeceksin ya da kanuni takibe takılacaksın.

Virüs afeti ülkemizin tamamını ilgilendiren bir mesele, bu meret hastalıktan kurtulabilmek, ayakta kalabilmek için vatandaşın devlete, devletin vatandaşa destek olması gerekiyor.

Sosyal medyada yaptığım paylaşımın ardından Gürcistan’da ticaret yapan İş İnsanı Korkmaz Okut aradı ve :“Gürcistan aldığı önlemler ile sokağa çıkmayan esnaf iflas etmesin diye 3 ay maaş ödeme kararı aldı. Sigorta, doğalgaz, su faturası tahsilatı yapılmayacak, vergi borçları bir yıl, banka borçları 4 ay ertelenecek kararı aldı. '' dedi.

Birçok ülke virüs ile ilgili bir takım önlemler almış ve bunu kamuoyuna duyurmuşlardır. Ülkemizde henüz açıklanmış bir önlem paketi yok ama tam tersi elektrik idaresi 1 günlük gecikmeden ötürü elektriğiniz kesilecek uyarısı yapmakta, doğalgaz bir ay anca müsaade etmekte, icra işlemi aksamadan devam etmekte, bankalar geciken borçlara fahiş fiyatla zam uygulamaktadırlar.

Bu gerçekten bir afettir. Ülkemiz nüfusunun tamamı bu afetten etkilenmiştir. Bu afetten kurtulabilmek için de el birliği, güç birliği şarttır. Halkın serzenişini duymazdan gelip öğrencilerin yurtlardan apart topar dışarı atıldığı gibi davranılırsa, hamlelerimiz hiç doğru olmaz.

Sevgili yöneticiler, kendimize rakamlar üzerinden boy vermemize gerek yok, ekonomimiz uzun zamandır kötü, esnaf kıt kanaat geçimini sağlıyor. Üstüne birde virüs belası çıktı. Şimdi bütün gereksiz programları, yatırımları, kavgaları bir tarafa bırakıp ulus olarak daha güçlü bir şekilde ayakta durmak için mücadele etmeliyiz.

Geçici kapatılan yüzbinlerce iş yerinde milyonlarca insan gündelikli çalışıyordu. Bunlar ikinci bir genelgeye kadar işsiz kalacaklar. Sokaktan geçimini kazanan simitçi, işportacı milyonlar var. Şimdi hepsi işsiz. Esnaf açık olsa da kapısını çalan yok. Yaktığı elektriğin parasını çıkaracak iş bulamıyor.

Umarız yarın ki toplantıda tüm bu serzenişlerimiz dikkate alınır ve halkın can güvenliğinin dikkate alındığı kadar, geçim derdi de gündeme alınır.

Tweet