Değerli dostlar, sürekli yazıyorum Covid-19 tehlikesi gittikçe büyüyor kurallara uyun diye... Uyanları riske atmayın. Maalesef dinleyen yok gibi…

              Bakın Iğdır’da Sayın Ak Parti il başkanı Ali Kemal Ayaz, değerli sınıf arkadaşım babası Muharrem Ayaz, kıymetli meslektaşım İYİ Parti merkez ilçe başkanı Sadık Uca, ve nice ismini yazmak istemediğim yüzlerce tanıdık Kronavirüs hastalığına yakalanmış şu anda evlerinde tedavi görüyor. Hepsine geçmiş olsun diyorum.Hastanede yatanlar var ..Iğdır’da vaka sayısı 2 binlere yaklaşıyor. Gidin hastaneye bakın test yaptırmak için kuyrukta bekleyenler var..!Hatta 2-3 güne test için sıra veriliyor..Sadece solunum sıkıntısı,ateşi ve öksürüğü olanlar ,durumu ağır olanlar hastaneye yatırılıyor.Hastane dolu…Yoğun bakımda  yatan hastalar var..On beşten fazla hastaları iyileştirmek için canla başla çalışan hemşireler,doktorlar, sağlıkçılar bu hastalığa yakalanıp evlerinde tedavi görüyor…

            İşte tehlike büyük bunun için kurallara uyalım kahvelere, toplu yerlere,düğün,sünnet,taziye gibi yerlere mecbur olmadıkça gitmeyelim.Maskemizi,sosyal mesafemizi koruyalım,temizlik kurallarına uyalım..

      Kendimiz için,yakınlarımız için,sevdiklerimiz için,fedakarca çalışan sağlıkçılar için polisler için…Gerekirse evde kalalım..Maske takalım..Bu belayı kurallara uyarak yok edelim.Unutmayın hastane odasında veya evinizde nefes darlığı,öksürük,ateş içinde psikolojisi bozuk ,endişeli bir şekilde 21 gün karantinada yaşamak hoşunuza mı gidecek..

            Evinize her gün polisler ,sağlıkçılar kontrole gelecek…Komşularınız sizden öcü görmüş gibi kaçacak.:! En yakınınız ile görüşemeyeceksiniz..Dostlarınız telefonla arayacak teselli verecek geçmiş olsun diyecekler..Moraliniz bozulacak..Uykusuz kalacaksınız…Allah’a öksürüğünüz dursun diye dualar edeceksiniz…İşin kötüsü, hastalığınızda naz yapabileceğiniz, bir yudum su verecek, eşiniz, çocuğunuz yanınızda olamayacak. Sırtınıza onlarca kiloluk yük binmiş gibi, elinizi kaldırıp bir bardağa uzanmak ne kadar zor olabilir ki ama olmuyor işte çok zor, hiçbirşey için enerjiniz yok!

Adım atacak hâliniz yokken karın ağrısıyla tuvalete taşınmak boğazınızdan su dahil bir lokma zor geçerken ishalle devamlı kayıp ve halsizliğinizin gün geçtikçe artışı. Hayatınızda hiç bu kadar yalnız hissetmediniz, gördüğünüz sadece doktorlar, hemşireler...

Nefes açlığınız gitgide artıyor, aldığınız nefesi dokulara taşımak için kalbiniz iki katı hızda çarpıyor ama nafile yetmiyor, doktorlar size nefes olmak için ağzınızdan bir tüpü soluk borunuza yerleştirdi. Ve entübe’siniz artık akciğerlerinizin işlev görür hâle gelmesi için insan gücüne mekanik cihazların gücü de eklendi, ama yok, olmuyor; bu virüs pıhtılaşma sisteminiz dahil tüm sistemlerinizi öyle programlı ve sinsice ele geçiriyor ki ne akciğeriniz ne kalbiniz artık mücadele edemiyor.

Sonsuzluğa göç ederken geride gözyaşları içinde eşiniz, dostunuz, anneniz, babanız belki de küçücük yavrularınız kalıyor…

            SÖZÜN ÖZÜ

           Lütfen artık bir silkinin, kendinize gelin!! Siz tatil yapıyorsunuz, cafelerde düğünlerde  üst üste  eğleniyor ve virüsü yayıyorsunuz ya; sizin yüzünüzden 52 sağlıkçı hakkın rahmetine kavuştu.Artık kurallarla uyun cafelerden,kahvehanelerde düğünlerden  uzak durun…

Tweet