SİNAN OĞAN IĞDIR’IN DEĞERİDİR

Teknoloji çağını ne kadar yaşıyoruz bilemem. Bildiğim şey günümüzün önemli bir bölümünü teknolojinin bizlere sunduğu sosyal medya hesaplarında geçirdiğimiz gerçeğidir.

Sizler gibi ben de Twitter, Facebook, Instagram  gibi sosyal medya hesaplarında zaman geçirmekte, paylaşımlar yapmaktayım.

Elbette ülke genelinde çok geniş bir kitleye ulaştığımı söyleyemem. Ancak Iğdır’la bağlantılı olan, Iğdır’ı takip eden, gazetemiz Yeşil Iğdır’ı takip eden kişilere ulaşabiliyor; önemli varsaydığımız, paylaşımlarını önemsediğimiz kişileri takip ederek ülke gündemine vakıf olmaya çalışıyoruz.

Takip ettiğimiz kişiler içerisinde ve özellikle de Iğdırlı olması bizleri gururlandıran Sinan Oğan’ın da sıkı takipçilerinden birisiyim.

Şüphesiz ki Sinan Oğan’ı herkesin desteklemesi, hiçbir eleştirinin olmamasını beklemek yanlış olur. Lakin bu eleştiriyi yapanın Iğdırlı olması insanı üzer.

TV ekranlarında Iğdır’ın her türlü sorununu gündeme getiren, konuşmasında verdiği örneklerde sürekli Iğdır’ı vurgulayan, bir Iğdırlı olduğunu her fırsatta göğsünü gererek ifade eden, ülke genelinde kabulü son derece önemli bir şahsiyetle ilgili hemşerileri olarak bizlerin destek olmamız gerektiğini düşünüyorum.

2011 Milletvekili seçiminde Milliyetçi Hareket Partisinden 24. Dönem Iğdır Milletvekili seçilen ve muhalefette olmasına rağmen Iğdır’ın birçok sorununu gündeme getirip çözüme kavuşturan, bireysel anlamda birçok hemşerimizin sorununu çözen Sinan Oğan, her şeyden önce Iğdır’ı son derece liyakatli bir biçimde temsil etmektedir.

Medyada, tanınmış kişiler içerisinde bir Iğdırlının olmasının kime ne zararı olabilir ki!

Kaldı ki Sinan Oğan donanımıyla, bilgi birikimiyle, Cumhurbaşkanlığına aday olabilme cesaretini gösteren ülkemizdeki çok az sayıdaki kişiden birisidir.

Hemşerileri olarak bizim üzerimize düşen onun yanında durmak, desteklemek ve omuz vermektir.

Ülkemizin dört bir yanında yoğun bir halk desteğine sahip olan, kimi zaman basit gönül kırgınlıklarını siyasallaştırıp muhalefet eden hemşerilerimize karşı, başka illerdeki Iğdırlı olmayanların savunma pozisyonunda olması gerçekten şaşırtıcıdır.

Her şehrin kendi içinde mutlak suretle bir mikro "memleketçilik" vardır.

Bürokrat atamasında, siyasetçi belirlenmesinde, kamu hizmetine yapılan alımlarda dikkat ederseniz her yetkili kendi şehrinin insanını ön planda tutmaya çalışır.

Şüphesiz bu tutum bizim insanlarımızda da vardır. Ancak elimizde yetki yok, güç yok, tanınmış, yetki sahibi kişi yoktur. Var olanları da bu şekilde paçasından tutup aşağı çekersek sözümüzü diyecek, meramımızı yukarılara taşıyacak, sorunumuzu çözüme kavuşturacak insan bulamayız.

Donanımlı bir kişinin yetişmesi elbette kolay değildir. Kendini yetiştiren birinin ülkede tanınır olması da kolay değildir. TÜRKSAM Başkanı Dr. Sinan Oğan bu yeterliliğe erişmiş bir hemşerimiz olarak süreci çok güzel götürmekte, ekranların aranan yorumcusu olarak her gün bir tv kanalında konu başlıklarına göre fikirlerini açıklamaktadır.

DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKARSAK, DEĞERİMİZ ARTAR

Şüphesiz şehrimiz birçok değerli şahsiyet yetiştirmiştir. Çeşitli zaman dilimlerinde bulundukları konumda Iğdır’ımıza layık olmaya çalışan değerli şahsiyetler ilimizin aynası, rol modelleri, gururları olmuşlardır, olmaya da devam etmektedirler.

Basit kıskançlık, çekememezlik gibi duygulara kapılıp değerlerimizi karalamayalım.

Bireysel iletişimimiz olmasa da, iletişimi olanların var olduğunu unutmamamız gerekir.

Gün gelir makamında bir acı kahve içer, derdimizi anlatırız.

Hiçbir iletişimimiz olmasa bile şehrimiz adına kendimize bir pay çıkarır, varlığından mutluluk duyarız.

Büyük Şair Muhammed Hüseyin Şehriyar, “Heydar Babaya Selam” şiirinin bir kıtasında şöyle demiştir:

Heyder Baba, göyler bütün dumandı,

Günlerimiz birbirinden yamandı,

Birbirizden ayrılmayın, amandı,

Yakşılığı elimizden alıblar,

Yakşı bizi yaman güne salıplar!

Merhum şairin dizelerinde belirttiği gibi, iyiliği elimizden bırakmamalı, ayrışmamalı, kötü güne düşmemeliyiz. 

Tweet